Daily Archives: February 22, 2007

>Eşitlik

> Wimbledon tenis turnuvası tarihinde bugüne kadar erkek şampiyonlar bayan şampiyonlardan daha fazla kazanmış. Kadın milleti bu rahat durur mu? Burada da arıza çıkartmışlar. Turnuva yönetimi “hanımefendiler siz finalinizi 3 set üzerinden oynuyorsunuz, erkekler 5 set” demiş ama WTA bastırınca pes etmişler. Al sana bir eşitlik hikayesi. Son tunuvada Roger Federer 655 bin sterlin, Amelie Mauresmo 625 bin sterlin ödül almış. 30 bin sterlin için koparılır mı bu yaygara…

Eşitlik

Wimbledon tenis turnuvası tarihinde bugüne kadar erkek şampiyonlar bayan şampiyonlardan daha fazla kazanmış. Kadın milleti bu rahat durur mu? Burada da arıza çıkartmışlar. Turnuva yönetimi “hanımefendiler siz finalinizi 3 set üzerinden oynuyorsunuz, erkekler 5 set” demiş ama WTA bastırınca pes etmişler. Al sana bir eşitlik hikayesi. Son tunuvada Roger Federer 655 bin sterlin, Amelie Mauresmo 625 bin sterlin ödül almış. 30 bin sterlin için koparılır mı bu yaygara…

>Mijatovic – 61

>Fabio Capello’nun çalıştığı takımlara hısım akrabayı da götürmek gibi meşhur bir huyu vardır. Sıçmaya gitse Panucci’yi mesela yanında taşır Capello. Panucci artık kaşara kaçtığından bu kez Madrid’e gidiyoruz topla valizi diyemedi Capello. Kontenjan bu kez Emerson’undu. Roma-Juventus sonra Madrid’de Capello ile gezen Emerson sezon başından beri Bernabeu tribünlerini çıldırtınca yedeğe çekmek zorunda kaldı Capello. Bayern Munih maçında ısın dediği dakika Eto’o modasına uyan Emerson’a yedek kulübesinden birilerinin “birader sen şimdi oyuna girersen tribünler huy kapar” dediği yazıldı çizildi oralarda. Don Balon, Pedja Mijatovic’i kapak yapmış. Capello’nun 10 yıl öncesinden bir başka kankası, şimdilerin transfer operasyonlarından sorumlu takım menejeri. Sezon başından beri yaptığı transferlerde -gelenin gidenin hesabı yok bu arada-Real Madrid’in kasasından çıkan para 61 milyon. Mijatovic -61 olmuş arkadaşın lakabı. Zaten eski Valencia’lıdır hiç sevmem lavuğu. -61 derken aklıma J&B -6 geldi, ithal etmiyorlar bunu memlekete, olsa da içsek..

Mijatovic – 61

Fabio Capello’nun çalıştığı takımlara hısım akrabayı da götürmek gibi meşhur bir huyu vardır. Sıçmaya gitse Panucci’yi mesela yanında taşır Capello. Panucci artık kaşara kaçtığından bu kez Madrid’e gidiyoruz topla valizi diyemedi Capello. Kontenjan bu kez Emerson’undu. Roma-Juventus sonra Madrid’de Capello ile gezen Emerson sezon başından beri Bernabeu tribünlerini çıldırtınca yedeğe çekmek zorunda kaldı Capello. Bayern Munih maçında ısın dediği dakika Eto’o modasına uyan Emerson’a yedek kulübesinden birilerinin “birader sen şimdi oyuna girersen tribünler huy kapar” dediği yazıldı çizildi oralarda. Don Balon, Pedja Mijatovic’i kapak yapmış. Capello’nun 10 yıl öncesinden bir başka kankası, şimdilerin transfer operasyonlarından sorumlu takım menejeri. Sezon başından beri yaptığı transferlerde -gelenin gidenin hesabı yok bu arada-Real Madrid’in kasasından çıkan para 61 milyon. Mijatovic -61 olmuş arkadaşın lakabı. Zaten eski Valencia’lıdır hiç sevmem lavuğu. -61 derken aklıma J&B -6 geldi, ithal etmiyorlar bunu memlekete, olsa da içsek..

>Rijkaard se complico la vida

>Sahasında Liverpool dışında hiçbir İngiliz takımına kaybetmemişti Barça. Artık yalama olan Chelsea eşleşmelerinden bile hasarsız çıkmışlardı. 32 yıl sonra yine kaybettiler. 13 yıl önce Ali Sami Yen’de Carlos Busquets’i içeri soktuk diye anlatırız biz de Katalanlar Busquets içeri aldı derler herhalde. Aynısını çok çalışıyorum ama olmuyor salaklığındaki Victor Valdes yaptı. Golü atanın 5 gün önce Riise’ye gol sopasıyla dalan Bellamy olması, 2. golde yine şapşalı oynayan Valdes’in hatası sonrasında aynı adamın dizden aşağısına çalıştığı takım arkadaşına asist yapması. Hayat ne garip vapurlar falan işte bu oluyor. Eto’o’nun 15 gün önce ikiye ayırdığı Barcelona turu geçer mi? Cam Nou’da kaybettikleri iki maçı da çeviremediler Avrupa’da. 1975’de Liverpool, 2001’de Real Madrid işlerini bitirdi.
Şampiyonlar Ligi’ni kazandıkları günden bu yana büyük maç kazanamadılar. Süper Kupa’da Sevilla’dan 3 yediler, Tokyo’da Internacional’e kupa hediye ettiler. Capello 10 yıl sonra yine Bernabeu’da aynı tarifeyi uyguladı. Zaragoza kupada bis yaptı. Derbide Espanyol’dan 3 yediler, uslanmadılar. Valencia deplasmanında kaybettiler ve işte en son Liverpool geçti üzerlerinden. Ronaldinho büyük topçu ee peki sonra?

* Rijkaard se complicó la vida: Rijkaard hayatı zorlaştırıyor

Rijkaard se complico la vida

Sahasında Liverpool dışında hiçbir İngiliz takımına kaybetmemişti Barça. Artık yalama olan Chelsea eşleşmelerinden bile hasarsız çıkmışlardı. 32 yıl sonra yine kaybettiler. 13 yıl önce Ali Sami Yen’de Carlos Busquets’i içeri soktuk diye anlatırız biz de Katalanlar Busquets içeri aldı derler herhalde. Aynısını çok çalışıyorum ama olmuyor salaklığındaki Victor Valdes yaptı. Golü atanın 5 gün önce Riise’ye gol sopasıyla dalan Bellamy olması, 2. golde yine şapşalı oynayan Valdes’in hatası sonrasında aynı adamın dizden aşağısına çalıştığı takım arkadaşına asist yapması. Hayat ne garip vapurlar falan işte bu oluyor. Eto’o’nun 15 gün önce ikiye ayırdığı Barcelona turu geçer mi? Cam Nou’da kaybettikleri iki maçı da çeviremediler Avrupa’da. 1975’de Liverpool, 2001’de Real Madrid işlerini bitirdi.
Şampiyonlar Ligi’ni kazandıkları günden bu yana büyük maç kazanamadılar. Süper Kupa’da Sevilla’dan 3 yediler, Tokyo’da Internacional’e kupa hediye ettiler. Capello 10 yıl sonra yine Bernabeu’da aynı tarifeyi uyguladı. Zaragoza kupada bis yaptı. Derbide Espanyol’dan 3 yediler, uslanmadılar. Valencia deplasmanında kaybettiler ve işte en son Liverpool geçti üzerlerinden. Ronaldinho büyük topçu ee peki sonra?

* Rijkaard se complicó la vida: Rijkaard hayatı zorlaştırıyor

>Ana Beatriz Barros

>

Ana Beatriz Barros

Vatandaşın Fotoğrafla Sıkıntısı

Evvelki akşam Mecidiyeköy’de köprü altında orayı burayı falan fotoğraflaya fotoğraflaya meydandaki duraklara kadar yürüyorum. Bir kere halkın elinde fotoğraf boynunda atkı olan tipe “göte bak” gibi bakması -ya da ben öle zannediyorum- sinirimi bozuyor. Sanki şerefsizce bir iş yapıyoruz. Sokakları börtü böceği çekiyorum kime ne.

Durakların orda da, karınca perspekifine tutuk haldeyim, yerden bir kaç görüntü alayım dedim; 4-5 kare çektikten sonra bir genç yanaştı ve şey dedi:
Abi paparazzi misin?
Fotoğraf makinesi olan herkes paparazzi mi? Halkı, vatandaşı çekmek paparazzilikse hem papa‘yim hem ragazzi‘yim. Cok gecikmedi:
Samdan a gidiyor musun” dedi.
Hoppala dedim icimden. Neyse arada iki shot uc laf derken, ayni otobuse binme, gencin $akimaya devam etmesi sonucu arkadasin TGI Friday’s de guvenlikci oldugunu anladim. Yani kendisi söyledi. Gel bir birami ic demedi ama fena bozuldum.

Fotograf cekerken sıkılıyorum. Toplum daraltıyor. Çekip hemen kaçmak gerekiyor. Acele işleri de sevmem. Çözmem lazım bu sorunu.

>Alessandra Ambrosio& Isabeli Fontana

>